Görme Olayı Nedir? Edebiyatın Işığında Bir Anlama Serüveni Bir edebiyatçı için “görmek” yalnızca bir duyu eylemi değil, kelimelerin ışığında doğan bir farkındalıktır. Görme olayı, tıpkı bir romanın ilk cümlesi gibidir: hem bir başlangıç hem de bir çağrıdır. Görmek, yalnızca gözle değil; kalple, dille ve hafızayla gerçekleşir. Edebiyat, insana dünyayı yeniden “görme” yetisi kazandırır — çünkü her anlatı, görünmeyeni görünür kılmak için vardır. Belki de görme olayı, insanın kendini anlatı içinde yeniden bulduğu o sihirli andır. Görmek ve Anlamak: Kelimelerin Penceresinden Dünya Edebiyatta görmek, fiziksel bir olaydan çok, anlamın doğduğu bir eylemdir. Bir metni “görmek”, onu okumaktan farklıdır. Okumak, gözle olur;…
Yorum BırakYol ve Macera Yazılar
Granül Madde Ne Demek? Öğrenmenin Mikroskobik Dünyasından Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak, her yeni kavramı anlamak, tıpkı mikroskop altında bir granül maddeyi incelemek gibidir. Küçük gibi görünen detaylar, derin bir evreni içinde barındırır. Öğrenme de böyle bir süreçtir: parçacıklar hâlinde birikir, yoğunlaşır, birbirine temas eder ve sonunda bütüncül bir anlayışa dönüşür. Bu yazıda, “granül madde ne demek?” sorusunu yalnızca bir fiziksel tanım olarak değil, öğrenmenin doğasına dair bir metafor olarak da inceleyeceğiz. Çünkü bilgi, tıpkı granül madde gibi, hem bireysel hem toplumsal düzeyde sürekli hareket hâlindedir. Granül Madde Nedir? Bilimsel Tanımdan Pedagojik Anlama Bilimsel olarak granül madde, birbirine temas…
Yorum BırakHangi Besinlerde Fosfat Bulunur? Günlük Hayatımızın Görünmeyen Minerali Üzerine Bir Hikâye Bir sabah kahvaltısında, elindeki yoğurdun kapağını açan Ayşe, “Acaba bu kadar sade bir şeyin içinde bile katkı var mı?” diye düşünür. Etiketin arkasında küçük puntolarla yazılmış bir kelime gözüne çarpar: fosfat. O an farkına varır ki, bu kelime yalnızca kimyasal bir terim değil, aslında modern beslenme düzenimizin görünmeyen kahramanlarından biridir. Bugün seninle birlikte fosfatın hangi besinlerde bulunduğunu, neden bu kadar önemli olduğunu ve bazen de neden bu kadar tartışmalı hale geldiğini konuşmak istiyorum. Fosfat Nedir ve Neden Önemlidir? Fosfat, fosfor elementinin vücut tarafından kullanılabilen formudur. Enerji üretiminden hücre onarımına,…
Yorum BırakArthur Schopenhauer Felsefesi Nedir? Psikolojinin Derin Aynasında Bir Düşünce Yolculuğu Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: İnsanın Karanlık Motivasyonlarını Anlamak Bir psikolog olarak, insan davranışlarının ardındaki görünmez gücü anlamaya çalışırken sık sık şu soruya dönerim: “İnsanı ne yönetir?” Bilişsel modeller, duygusal tepkiler, sosyal etkiler… Her biri bir parçayı açıklasa da bütünü anlatmaya yetmez. Tam da bu noktada Arthur Schopenhauer’ın felsefesi devreye girer. O, insanı aklın değil, kör bir “iradenin” yönettiğini söyler. Ve bu fikir, modern psikolojinin karanlık, ama bir o kadar da gerçek yüzünü aydınlatır. Schopenhauer’ın Felsefesi: İradenin Psikolojisi Arthur Schopenhauer, 19. yüzyılın en derin, en karamsar düşünürlerinden biridir. Onun felsefesinin merkezinde…
Yorum BırakAmonyum Nedir Ne İşe Yarar? Kimyasal Bir Bileşikten Siyasal Bir Yapıya Dair Düşünceler Giriş: Bir Siyaset Bilimcinin Amonyum Üzerine Düşüncesi Bir siyaset bilimci için her madde, yalnızca kimyasal bir bileşik değil, aynı zamanda iktidarın, düzenin ve dönüşümün sembolüdür. Amonyum (NH₄⁺) da bu çerçevede düşünüldüğünde, yalnızca bir kimya kavramı değil; toplumsal sistemlerin nasıl işlediğini, bireyin nasıl dönüştüğünü ve kurumların hangi dengeler üzerine kurulduğunu anlamamıza yardımcı olabilecek metaforik bir örnektir. Kimya, doğadaki güçlerin dengesini kurarken; siyaset bilimi, toplumdaki güçlerin dağılımını inceler. Amonyum, tıpkı bir toplum gibi, denge arayışı içindedir — bir yandan kararlılık, diğer yandan reaksiyon isteği taşır. Bu nedenle, “Amonyum nedir,…
Yorum BırakHangi İnsanların Cenaze Namazı Kılınmaz? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzenin Siyasal Yansıması Siyaset, toplumsal ilişkilerin, güç mücadelelerinin ve ideolojilerin şekillendiği bir alandır. Bu dinamikler, sadece devletin kararları ya da siyasi liderlerin söylemleriyle sınırlı kalmaz; aynı zamanda toplumun temel değerleri, kültürel ritüelleri ve ahlaki normları aracılığıyla da kendini gösterir. Cenaze namazı, bu ritüellerin belki de en güçlü ve en evrensel olanıdır. Ancak, bir insanın cenaze namazının kılınıp kılınmaması konusu, siyasal güç ilişkilerinin ve toplumsal düzenin derin etkilerini gösteren bir sorudur. Bir siyaset bilimcisi için bu soruyu ele almak, yalnızca dini bir pratiği tartışmak değil, aynı zamanda iktidar, toplumun kurumsal yapıları, ideolojiler…
8 YorumGrup Nara Öldü Mü? – Bir Edebiyatçının Perspektifinden Kelimenin gücü, insanlık tarihinin en güçlü araçlarından biri olmuştur. İnsanlık, yalnızca sözler ve yazılarla düşüncelerini, duygularını, korkularını ve umutlarını aktarabilmiş; zamanla kelimelerin, anlatıların ve metaforların dönüştürücü gücüne inanarak yola çıkmıştır. Bir yazar ya da şair için, sözcükler yalnızca birer iletişim aracından daha fazlasıdır; onlar, her biri derin anlamlar, imgeler ve duygular taşıyan birer canlardır. Bu güç, bir halkın ruhunu keşfetmekten bir bireyin iç yolculuğuna kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Ve şimdi, bir soruya cevap ararken bu gücün nasıl işlediğini görmek istiyoruz: Grup Nara öldü mü? Grup Nara’nın Varlığı ve Hayatındaki Dönüm…
Yorum BırakKalorifer Kazanı Elektrik Giderse Ne Olur? Isının, Eşitliğin ve Dayanışmanın Hikâyesi Soğuk bir kış akşamı düşünün… Pencere buğulu, dışarıda rüzgâr uğulduyor, evin içindeyse aniden bir sessizlik. Elektrik kesiliyor. Saniyeler içinde karanlıkla birlikte sessizlik büyüyor, ardından o endişe dolu soru yankılanıyor: “Kalorifer kazanı elektrik giderse ne olur?” Bu sadece teknik bir merak değil; aslında modern yaşamın kırılganlığını, enerjiye bağımlılığımızı ve toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir an. Bugün bu soruya sadece mühendislik gözüyle değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğiyle bakacağız. Teknik Gerçek: Elektrik Gidince Isı da Gider Kalorifer kazanları, ister doğalgazlı ister katı yakıtlı olsun, çalışmak için…
Yorum BırakGerilla Neresi? Antropolojik Bir Perspektifle Kültürlerin Sınırlarında Bir Yolculuk Kültürlerin çeşitliliği, insanın en ilgi çekici özelliklerinden biridir. Dünya, farklı coğrafyalarda gelişmiş sayısız kültürle dolu ve her biri kendine özgü ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimliklere sahiptir. Bir antropolog olarak, bu kültürlerin arkasındaki derin anlamları keşfetmek, bize insanın evrimsel ve toplumsal yolculuğunu anlamada yardımcı olur. Peki, “gerilla” neresi? Gerilla, bir kavram ya da yer olmanın çok ötesinde, farklı kimliklerin ve direnişin sembolüdür. Ancak gerilla kelimesi üzerine yapılan tartışmalar çoğunlukla askeri ve politik bağlamlarla sınırlıdır. Oysa antropolojik bir bakış açısıyla, gerilla çok daha fazlasını temsil eder. Gerilla ve Ritüellerin Derin Anlamı Gerilla…
Yorum BırakAynı Mezara En Fazla Kaç Kişi Gömülür? Güç, Ölüm ve Toplumsal Düzenin Politik Anatomisi Bir siyaset bilimci için ölüm, yalnızca biyolojik bir son değil; iktidar ilişkilerinin son sahnesidir. Toplumlar, ölüyü nereye ve kimin yanına koyacaklarını tartışırken aslında yaşayanların iktidar düzenini yeniden kurarlar. “Aynı mezara en fazla kaç kişi gömülür?” sorusu bu yönüyle yalnızca hukuki ya da dini bir mesele değildir. O, siyaset biliminin kalbine dokunan bir sorudur: kimin bedeni kimin yanına konur, kimler yan yana olmayı hak eder, kimler dışlanır? Devletin Mezar Politikası: Kurumsal İktidarın Sessiz Dili Modern devletin mezarlık düzeni, tıpkı şehir planlaması gibi bir iktidar haritasıdır. Mezarlıklar, sadece…
4 Yorum