Görülmektedir mi Görünmektedir mi? Ekonomik Gerçeklikte Dil, Algı ve Piyasa Dinamikleri
Bir ekonomist sabah masasına oturur, grafiklerin ve veri tablolarının arasında bir kelimenin anlamına takılır: “görülmektedir” mi doğru, yoksa “görünmektedir” mi?
İlk bakışta dilbilgisel bir ayrıntı gibi duran bu soru, aslında ekonominin özüne dair çok daha derin bir metafor taşır. Çünkü ekonomi de tıpkı dil gibi, bir şeylerin görülmesi ile görünmesi arasındaki farkta şekillenir. Yani, ekonomik olgular bazen gerçekten “vardır”, bazen ise sadece “öyle görünür.”
Kaynakların sınırlılığı, seçimlerin zorunluluğu ve beklentilerin yönlendiriciliği… Bütün bu süreçlerde, ekonomideki “gerçeklik” ile “görünürlük” arasındaki mesafe giderek büyümektedir. Bu yazıda, “görülmektedir mi, görünmektedir mi” sorusunu bir dil tartışmasından çıkarıp, ekonomik bir gözlem aracına dönüştürelim.
Dil ve Ekonomi: Görünenle Gerçek Arasındaki İnce Çizgi
Türkçede “görülmektedir” daha çok dışsal bir gözlemin sonucudur — bir şeyi biri görür, gözlemler.
“Görünmektedir” ise, nesnenin kendiliğinden öne çıkması, yani gözlemciye gerek kalmadan fark edilmesidir.
Ekonomide de durum bundan farklı değildir.
Piyasada “görülmektedir” dediğimiz şeyler genellikle veriye, istatistiğe, gözleme dayanır. Enflasyon artmaktadır, büyüme yavaşlamaktadır, işsizlik azalmaktadır… Bunlar ölçülen, hesaplanan, yani görülmekte olan gerçeklerdir.
Ancak “görünmektedir” dediğimizde, algı devreye girer. Yani piyasaların, bireylerin ve toplumun bir durumu nasıl algıladığı…
Bir ekonomist için en kritik fark da burada yatar: Ekonomik gerçeklik, sadece “görülmekte” değil, aynı zamanda “görünmekte” olan şeydir. Çünkü ekonomik kararlar, çıplak verilerden çok, o verilerin nasıl göründüğüne göre şekillenir.
Piyasa Dinamikleri: Görünen Ekonomi ile Gerçek Ekonomi Arasındaki Fark
Piyasa, sürekli bir görünüm üretme mekanizmasıdır.
Fiyatlar, yatırımcı güveni, döviz kuru veya borsa endeksi… Bunların her biri bir “görünüm” yaratır. Borsa yükseliyorsa ekonomi güçlü görünür; kur sabitse istikrar var gibi görünür. Ama çoğu zaman bu görünüm, ekonomik gerçeğin yalnızca bir yansımasıdır.
Bir ekonomist “ekonomide toparlanma görülmektedir” dediğinde veri temellidir; ama “ekonomide bir iyileşme görünmektedir” dediğinde algısal bir değişimden bahsediyordur.
Dolayısıyla “görülmek” nesnel, “görünmek” ise öznel bir süreçtir.
Ekonomide her iki boyut da önemlidir, çünkü piyasalar veriyle değil, algıyla hareket eder.
Borsa, beklentiyi satın alır; yatırımcı, gerçeği değil, görünümü izler. Bu nedenle görünürlük, modern ekonominin en güçlü para birimlerinden biridir.
Bireysel Kararlar: Görünen Risk, Görülmeyen Fırsat
Her birey ekonomik kararlarını iki katmandan geçirir:
Birincisi, görülen veriler — maaş, fiyat, faiz oranı.
İkincisi ise görünür hale gelen beklentiler — “piyasa canlanıyor”, “konut fiyatları artacak”, “dolar düşecek.”
İşte tam da burada “görülmektedir mi, görünmektedir mi” ayrımı bireysel ekonominin özüne dokunur.
Bir yatırımcı, enflasyonun arttığını gördüğünde korkar; ama enflasyonun düşüyor gibi göründüğünü hissettiğinde umutlanır.
Bu fark, bireysel davranışları ve dolayısıyla makroekonomik dengeleri belirler.
Ekonomi yalnızca sayılarla değil, insan zihninin algı mekanizmasıyla işler. Bu nedenle doğru ekonomik politika, yalnızca rakamları düzeltmek değil, aynı zamanda görünümü dönüştürmektir.
Toplumsal Refah: Görünürlük Üzerinden İnşa Edilen Ekonomi
Toplumsal refah, çoğu zaman görünüşle ölçülür.
Bir ülke büyüme rakamlarında iyi görünüyorsa, insanlar kendilerini refah içinde hisseder. Ancak görünür refah, her zaman gerçek refah değildir.
İstihdam artabilir ama gelir dağılımı bozuluyorsa; fiyatlar sabit kalabilir ama alım gücü düşüyorsa, refah yalnızca görünmektedir, ama görülmemektedir.
Modern ekonomi politikalarının en büyük hatası, görünürlüğü gerçeğin yerine koymaktır. Oysa sürdürülebilir refah, yalnızca “görülmekte” olan verilere değil, “görünmekte” olan toplumsal duygulara da duyarlı olmalıdır. Ekonomi, teknik olduğu kadar insani bir bilimdir; çünkü görünmeyen duygular, çoğu zaman görünen sayılardan daha güçlüdür.
Sonuç: Ekonomide Görünürlük Yanılsaması
“Görülmektedir mi, görünmektedir mi?”
Dilbilgisel olarak küçük bir fark gibi görünse de, ekonomi açısından büyük bir anlam taşır.
Ekonomide görülmekte olan, ölçülmüş gerçektir.
Ama görünmekte olan, insan davranışını belirleyen algıdır.
Bu ikisi arasındaki farkı ayırt edebilen ekonomiler, krizleri önceden hisseder; edemeyenler ise görünür refahın altında gizlenen dengesizliklerle yüzleşir.
Geleceğin ekonomisi, yalnızca verileri değil, görünüşün ardındaki bilinci de okuyabilen bir ekonomi olacaktır.
Çünkü bazen ekonomi, tam da dildeki gibi işler: Her şey doğru görünmektedir, ama aslında çok az şey gerçekten görülmektedir.