Ocak Sahibi Olmak Ne Demek? Bir Genç Yetişkinin Gözünden
Ocak Sahibi Olmak: Ne Kadar Ciddi Bir İş!
Evet, duydunuz, Ocak sahibi olmak! Bu cümleyi kurduğumda, kafanızda bir “ocak” canlanmış olabilir. Ne mi? Hani o ocaklar vardır ya, mutfakta yemek pişirdiğimiz, ateşin gücünü simgeleyen, belki de dedelerimizin, ninelerimizin “oğlum şunu da kaynat, ocak çıksın” dediği o eski ocağın ta kendisi! Ama, durun bir dakika, bu yazıda bahsettiğimiz “ocak”, mutfak ocaklarından değil. Burası daha başka bir yer, biraz daha felsefi, biraz daha “günlük yaşamla çatışan” bir yer.
Biraz açalım, çünkü hem karışık hem de komik bir konu.
“Ocak Sahibi” Olmak: Gel Gel, Bunu Bir Anlatalım
Ocak sahibi olmak, aslında çok ciddi bir sorumluluk taşıyan bir kavram. Esasında kökeni daha çok eski Türk kültürlerine dayanan bir deyim. Ama, günümüzde daha çok popülerleşti ve bazılarımız için “hani ne kadar ciddiye alınmalı?” sorusu oluşuyor.
Hani bazen arkadaş ortamında konuşmalar olur ya, “Ocak sahibi olmak ne demek ki, ya?” diye… İşte, tam burada devreye giren ben, hemen bilgi bombardımanına başlarım. (Evet, bazen çok “bilgili” görünmek istiyorum. Hadi itiraf edeyim!)
“Ocak sahibi olmak” aslında bir aileyi, bir çocuğu, evin düzenini, sorumluluğu üstlenmek anlamına gelir. Biraz ağır bir yük gibi görünebilir ama aslında bunun bir gurur kaynağı olması da mümkündür. Örneğin, kendi evini açmak, “bu işin sahibi ben oldum” demek, aslında Ocak sahibi olmanın modern bir versiyonudur. Bu durum, hayatınızda bir dönüm noktası, büyük bir sorumluluk ve “tamam, büyüdüm, kendi yolumda ilerleyeceğim” diyebileceğiniz bir an.
Ama bu sorumluluk, bazen öyle bir hale gelir ki, bir gün evde eşinizle birlikte akşam yemeğini yaparken, “Ya, ben ne zaman büyük bir sorumluluk sahibine dönüştüm?” diye sorgulamaya başlarsınız. İşte o zaman, gerçekten “Ocak sahibi olmak ne demek?” sorusunun cevabı sizin için daha netleşmeye başlar.
Gündelik Hayatta Ocak Sahibi Olmanın Tadı
Bir evin sahibi olmak, aslında insanı hem mutlu eder hem de ciddi derecede korkutur. Şöyle bir örnek vereyim:
Geçenlerde arkadaşım Özge ile buluştuk. Dedim ki: “Artık evimde kendi yemeklerimi yapıyorum, inan bana, ocak sahibi oldum.”
Özge gözlerini kocaman açtı ve “Vay be, şef oldun galiba!” dedi. Ben de gülümsedim, “Yok canım, hala pişirirken etrafı mahvediyorum, ama evde yemek yapmak bambaşka bir şey. Bir şeyler öğrendim, artık ‘yemek yapmak’ deyince hemen ‘hazır alayım’ demiyorum.” dedim.
Ama sonra içimden düşündüm, ocak sahibi olmanın bir başka boyutu da şudur: Yemek yaparken mutfağın geri kalan her yerinin bombalanması. Yani, Ocak sahibiyim diye mutfağımın krallığını ilan etmem, o mutfakta sanki savaş çıkmış gibi görünmesine engel olmuyor. “Evde her şey çok düzenli olacak” diye hayal ederken, gerçekliğin içinde “Ocak sahibi oldum” diyebilmek, tam olarak şu demek oluyor: “Yemek yaparken yanlışlıkla ocağa döktüğüm çorba, sabaha kadar buzdolabımda şüpheli bir şekilde bekleyecek.”
Ocağımın Her İhtiyacını Karşılamak
Bir gün evin ocağını temizlemek için çaba sarf ederken, mutfakta karşılaştığınız durumlar da cabası. “Ocak sahibi olmak” dediğimizde, burada sadece yemek pişirmekten bahsetmiyorum. Aynı zamanda ocakta pişirdiğiniz yemekle birlikte, her akşam eve giren o kokuların bir anlamı da vardır: “Bunu ben pişirdim, ocağımda.”
Bir arkadaşımın, evinde sürekli yeni yemek tarifleri denediği zamanlar vardı. Her gittiğinde yemek yedirirdi ama sonrasında “Bak, ocak sahibiyim ben” diyerek o yemeklerin temizliğini yapardı. Bir gün şunları söyledi: “Böyle bir şeyin adı yok ya, yemek yediğimizi zannettim ama daha çok bulaşık yıkadım.”
Gerçekten, ocağınızı şenlendirmek için yemek yapmaya başlamak, kendi kendinize bir ocak kralı (ya da kraliçesi) olduğunuzu hissettirir ama diğer taraftan, temizliğiyle size baş ağrısı da yaratabilir. Ah, ocakla olan bu macerada, “Kendi mutfak düzenimi kurdum” dediğinizde, temizlik işlerinin de “yeni ocak sahibi olmanın bedeli” olduğunu unutmayın!
Sonuç: Ocak Sahibi Olmanın Tarifi
Ocak sahibi olmak, elbette sadece mutfakta yemek yapmakla sınırlı değil. Gerçek anlamda bir sorumluluğun, bir düzenin, bir evin temellerini atmak demek. Ama hayat bazen sana “Bunu başarabileceğine emin misin?” diye sorar. O yüzden, sadece ocak başında yemek yaparak bu sürecin tadını çıkarırken, aynı zamanda sorumluluğun tadını da çıkarabilirsiniz.
Evet, belki bazen hayatınızda karşınıza çıkan ocağınız, “Ben bu işin altından kalkabilir miyim?” diye düşündürse de, bir süre sonra fark edersiniz ki, ocak sahibi olmak demek, kendi evinizin sorumluluğunu taşımak ve ona hâkim olmak demektir. Kendi yolunuza çıkarken mutfağın küçük kaosları ve “Ocak sahibi oldum” cümlesinin getirdiği ağır sorumlulukları eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Sonuçta, ocak sahibi olmanın tam anlamıyla ne demek olduğunu öğrendikçe, bir sonraki yemek yapma seansınızda sadece kolları sıvayıp ocağınıza güvenmeye başlayabilirsiniz.